Hafta sonundan kalma gereksiz bir sıkıntı var içimde, oysa
ki ne güzel şeyler var düşünecek..
Dün akşam mesela, uzun yıllardır yapmadığım bencil olma
kendine torpil geçme kendin için adım atma üzerine gitme gibi şeyleri yaşadım
evden uzak kafam rahat gel keyfim gel misali..
Akabinde sabah uyandığımda görüntüsü aynalara bile yansıyan
mutlu kadın ifadesi, etrafa gülücük saçılarak içten gelen bir şarkının
dudaklardan çıkıp evde yankılanması..
Üstelik mevsimin ilk kar yağışına şahit olup kendimizi
dışarı atmamız gibi..
İşte böyle başlıyor gün, böyle gitmesi umuduyla..
Uzun zamandır ilk kez bir film fragmanıyla etkiliyor beni,
daha sinemalara gelmeden aklım takılıyor, merakım kuvvetleniyor..
Buram buram çikolata kokusu geliyor mutfağımdan, yaptığım
sos bir başarısızlık hikayesi gibi görünse de tadı ve kokusu yetiyor..sahi neden kendime haksızlık ediyorum ki! bir parmak, bir parmak daha.. ve tencerenin dibi sıyrılıveriyor, yemeyip de yanında yatmak var ama bir çırpıda mideye iniveriyor..
Yeni bir şeylerin girmesi gerek hayatlarımıza, yepyeni
hevesler.. bunu söyledikçe kısa süreli mutsuzluk çukuruna düşüveriyorum,
suratım asılıyor, montumu alıp dışarı çıkasım geliyor, deli gibi yağan yağmurda
hızlıca yürüyüp tüm her şeyden sıyrılmalı diyorum..
Bu durumda iyi şeyler akla getirip güzel şarkılar dinlemek
gerekiyor, geriye kalan baş ağrısını da defetmek..
Neysee akşamdan kalan şımarık halimle saçmaladığımı
hissettiğim şu anlardan itibaren bu yazıya son vererek biraz şımarmanın herkese
iyi geleceğini son söz olarak yazıveriyorum tam da buraya..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder