4 Aralık 2012 Salı

Kış gelmiş..


Hafta sonundan kalma gereksiz bir sıkıntı var içimde, oysa ki ne güzel şeyler var düşünecek..

Dün akşam mesela, uzun yıllardır yapmadığım bencil olma kendine torpil geçme kendin için adım atma üzerine gitme gibi şeyleri yaşadım evden uzak kafam rahat gel keyfim gel misali..

Akabinde sabah uyandığımda görüntüsü aynalara bile yansıyan mutlu kadın ifadesi, etrafa gülücük saçılarak içten gelen bir şarkının dudaklardan çıkıp evde yankılanması..
Üstelik mevsimin ilk kar yağışına şahit olup kendimizi dışarı atmamız gibi..
İşte böyle başlıyor gün, böyle gitmesi umuduyla..

Uzun zamandır ilk kez bir film fragmanıyla etkiliyor beni, daha sinemalara gelmeden aklım takılıyor, merakım kuvvetleniyor..


Buram buram çikolata kokusu geliyor mutfağımdan, yaptığım sos bir başarısızlık hikayesi gibi görünse de tadı ve kokusu yetiyor..sahi neden  kendime haksızlık ediyorum ki! bir parmak, bir parmak daha.. ve tencerenin dibi sıyrılıveriyor, yemeyip de yanında yatmak var ama bir çırpıda mideye iniveriyor..

Yeni bir şeylerin girmesi gerek hayatlarımıza, yepyeni hevesler.. bunu söyledikçe kısa süreli mutsuzluk çukuruna düşüveriyorum, suratım asılıyor, montumu alıp dışarı çıkasım geliyor, deli gibi yağan yağmurda hızlıca yürüyüp tüm her şeyden sıyrılmalı diyorum..
Bu durumda iyi şeyler akla getirip güzel şarkılar dinlemek gerekiyor, geriye kalan baş ağrısını da defetmek..

Neysee akşamdan kalan şımarık halimle saçmaladığımı hissettiğim şu anlardan itibaren bu yazıya son vererek biraz şımarmanın herkese iyi geleceğini son söz olarak yazıveriyorum tam da buraya.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder