21 Aralık 2013 Cumartesi

Biraz kızarsa yanakların, eminim yakışacak




Haddini bil!
Öyle büyük metaların hayallerini kurma!
Gün gelir ayağına dolanır..
Haddini bilmek onurlu bir davranıştır..

Koskoca dünyanın içindesin..Seni yok sayan bir dünya..
Zaman da geçiyor, düz değil ki.. dönüp duruyor. Bak kış gündönümü, en uzun gece..
Yarın nolcak? Eksilecek, gündüze kayacak! 
Bunu biliyoruz zaten, napalım peki, oturalım mı? 
Oturmayalım, ritm tutalım! 
Senin katkına ihtiyacı olan bir dünyanın içinde olduğunu unutursan dünya da seni yok sayar tabi! 

Utanmazlık almış başını gidiyor.
Buna da göreceli diyorlar, benim utanacağım bir şeyi sen umursamayabilirmişsin! 
Doğrudur.. Kültürlere, ortamlara göre çeşitlilik gösterebilir..
Bir davranış biçimi olabileceği gibi hobi ya da işlev de olabilir. 
Kimi kiminin utanmazlığından utanabileceği gibi kimi de utanmaktan utanabilir.. 
Kimi düşüncelerinden bile utanırken kimi davranışlarından utanmayabilir..
İnsan kendinden bile utanır bazen..
Sütünü içip de gece yatmadan önce aynanın önünde maskesini çıkarıp koyan insanın, sabah aynanın önünden maskesini alıp takmasıyla dışarı çıkması arasındaki geçen süre utanç doludur. 
Yapmayın bunu.. o maskeyi takacaksanız uykunuzda takın ki rüyalarınız haricinde kimseyi rahatsız etmeyin! 

Saçınızdan, gözünüzden, karnınızın guruldamasından, ağzınızın kokmasından utanmayın!
Elleriniz tutmayabilir, kulaklarınız duymayabilir, utanmayın!
Kafanızın içinde beyin olup da bunu çalıştıramadığınızdan utanın..
Komplekslerinizden utanın..
Eviniz dağınıkmış, komşu gelmiş, utanmayın.. bedeninizi dağıtmayın yeter ki! 

Toplasan bir kaç harften oluşacak olan bu olgunun ağırlığının altında ezilmek de var!
Cesaretsizliğin bulantıya yol açıyor, kusamayacak kadar acınacak haldesin!

Utanmazlığın beni utandırıyor artık!
Birinin çıkıp da utanması gerek.. bunu yapan olmayınca ben utanıyorum, bu ülkeden, bu sistemden, olaylardan, geçmişten, gelecekten! 

Hadi bekleme yapma.. Gece uzun ama bir derin uykuya bakar! 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder