17 Nisan 2013 Çarşamba

SADECE ANLAMAK MI MÜMKÜN..


Yazının başlığı ile yazıda geçenler arasında bağlantı kurulmaması önemle rica olunur:) 



                       Fotoğraf  ile yazının da birbiriyle alakası yoktur



Devran dönüyor sahiden, eskilerden bugünlere gelen pek çok şey değişmiş olarak karşımıza çıkıyor. Yargılamıyoruz, çünkü alışmışız, çünkü biz de değişiyoruz.. 
Kim saydı ki yerinde, hiç yoktan yaşımız yaşadıklarımız ilerliyor. Yaşadığın yıllar değil, yaşayacağın şeyler önemli dedim bugün birine.  ( Burada övgü beklerken garipsendim.) 
Geçen sene bu vakitlerde başka birisiydim. 
( Abartmayayım.) Umutlarım daha fazlaydı. ( Yaralarımı başkalarına gösterecek cesaretim vardı en azından..) 
Bugün hava soğuktu. ( Konuyu dağıtayım.) Bu mevsimde soğuktan bahsediyorsak eğer olağan değildir, hava raporları buna mevsim normallerinin altında der. ( Lafı dolandırıyorum, idare et) 
Dışarı çıktım, bir arkadaşla sohbet ettim. ( Kişisel oldu biraz, ama sayfa benim, ister günlük tutarım, ister sürrealist akımın öncüsü Andre Breton'dan bahsederim) 
Yetiştirmem gereken o kadar çok iş var ki.. hatta bu gece için bir ödevim bile var ( Sızlanıyorum evet ) 
Düşünür, yazar, çizer ve bitiririm.. yazınca geçer..
Herkes için böyle değil midir.. ( Genelliyorum )
Bazen çok inandığım şeyleri başkalarına anlatmakta güçlük çekiyorum, ön yardı da var tabi: anlamayacaklar ki neden yorayım kendimi..
Umutsuzluk bu, akşam yemeğinden sonra toplanmış sofra atıklarının boşaltıldığı çöp poşetine gireyim demiyor, orada kalayım demiyor, şehir çöplüğünde yok olayım demiyor, buharlaşıp tenimizden ruhumuza işliyor..
Neyse gün ola devran döne ( Tekrarlıyorum, bitir sinyalleri geliyor ) 
İllaki bir sosyal mesaj vereceksem de dönüp durduk kendimizi aynı yerde bulmadık diyerek selamlarımı sunayım..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder