24 Eylül 2012 Pazartesi

Memleket Meselesi




Her geçen gün değerini kaybederek yitirdiğimiz değerlerimiz var ya hani haysiyet, doğruluk, dürüstlük, onur gibi, işte tam da oradan söze başlamak istiyordum ki konuya bir filme dayanarak dem vurmak istedim.

Filmin adı: Memleket Meselesi;

Yönetmenliğini İsa Yıldız’ın yaptığı ve başrollerinde Ahmet Uğurlu -ki bence müthiş bir oyunculuğa sahiptir kendisi- Füsun Demirel, Tuna Orhan gibi değerli sanatçılarımızın bulunduğu film tam da ‘işte budur benim memleketim, işte budur yurdumun insanı’ dedirtecek cinsten trajikomik bir öyküyle karşımıza çıktı.

Nasıl mı?

Emekliliği gelmiş bir ilkokul öğretmeni olan Adil Hoca, uğradığı bir haksızlıktan dolayı gururu incinerek hukuk mücadelesi başlatır. Adaletin yerini bulması için inatçılığı ve kararlılığından vazgeçmeyerek hak arama mücadelesini en üst mercilere kadar ulaştırıp ‘memleket meselesi’ haline getirir.
İşte böyle..


Neler mi oluyor?
Aslında hepimizin bildiği şeyler.. sonunda düşündürücü izler bırakan ama kocaman bir hiçliğin bizi alıp götürdüğüne ve sanki bir şey yapmanın anlamsız olacağına, yapan insanların da başına neler geldiğine dair göndermeler barındıran şeyler..



Memleket demek ne demek?
Memleket demek, sen demek, ben demek, biz demek.. der Ahmet Şafak.
Kıssadan hisse, birlik olmak..
Ama kimin umurunda?
Omuz omuza vermediğimiz şu günlerde, ne kaldı geriye bize dair, birliğimize, bütünlüğümüze dair..
Birazcık haysiyet kaldıysa derim ben, gelin birlik olalım.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder