17 Haziran 2014 Salı

Ne söylersen söyle, karşındakinin anladığı kadarsın




Aslında çok şey istemiyormuş insan, biraz anlaşılmak istediğinde..Kimse kimsenin yarasını görmeden merhem olamıyor çünkü. 
Kanayınca bacağın bir tentürdiyot, bir sargı bezi, bir yara bandı uzatan olabiliyor ama kanayınca ruhun! 
İç kanama işte, uzmanı bilebiliyor..
Seni iyi tanıyan, huysuzluğuna tahammül eden, kurumuşluğuna sağanak olan, güneş olan, çiçek olan, böcek olan birisi.. 
Bir kase sıcak çorba içini ısıtan, bir bardak çay, kimi zaman da serin bir ağaç gölgesi.. 

Uzman bu..
Kanaman ise ağır, için için..
Yoğun!
Ne çok korkuyorsun, ne çok acıyor ruhun.. Bıraksan kendini, uzman işini yapacak ama kendi zehrinle boğulacak kadar inatçısın..
Kendine yettin şimdiye kadar, yine öyle olacağını düşünüyorsun.
Düşünme! 
Anlaşılmak da anlaşılmamak kadar güzel olabilir, göster yaranı! 
Sen kazanacaksın.. Hayat senin! 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder