7 Mayıs 2013 Salı

Mutlu ol..





Kendi mutluluğunu gözetmeyi öğrenmek.. 
Az önce okudum yazının birinde bu cümleyi, döndüm tekrar okudum, kalktım soğuk bi su içtim, dolandım evin içinde, çamaşırları astım, bir daha okudum hiç bi halt anlamadım. Hala düşünüyorum kendi mutluluğunu gözetmeyi öğrenmek ne demek diye..

Ben, benim düşündüklerim, benim hayallerim, benim isteklerim, benim evim, benim işim, benim sevgilim, benim gardırobum, benim yazılarım, benim kitabım, benim yaptığım kek, benim saçım, benim kaşım, benim gözüm, ben.. ben.. ben.. 

Bunu mu öğrenmemiz gerekiyor acaba mutluluk için..
Gözetmek ne ya.. Ya da bunu öğrenmek.. Termodinamik dersi mi ki öğrenicez..
 Dilini bilmediğin bir ülkeye gidersin yol sormayı öğrenirsin, ilkokula başlarsın okumayı-yazmayı öğrenirsin, dar alanlarda manevra yapmayı, geri geri park etmeyi öğrenirsin, rakının yanında beyaz peynir ve kavunun iyi gittiğini, pilav yapmayı öğrenirsin mesela.. 
Hani birini kaybedersin yalnız kalmaya alışırsın. Acıya dayanmayı, acıyla yaşamayı öğrenmezsin, sadece alışırsın.. Neyse konuyu saptırmayayım.
Mutluluk öğrenilebilen bir şey midir? Mutluluğunu koruyabilir misin? Bunu nasıl gözetirsin, kimden, neyden saklarsın, arada yıkayıp temizler misin? Açıp havalandırır mısın? Yemek yedirir, ayran içirir misin? 
Allasen anlayan biri varsa beni de aydınlatsın yoksa gidip ayran içicem.. 

2 yorum: