13 Temmuz 2016 Çarşamba

Sütlü ve şekersiz


Şu saat olmuş (15.30 suları) yeni yeni kendine gelmeye başlayanlar kulübü üyeleri olarak kahveyi bulana teşekkürlerimi sunuyorum. Efsane diyor ki; kahveyi ilk keşfeden canlılar keçilermiş.

Habeşistan'da başlayan hikayeye göre bir çoban hayvanlarının bir ağacın meyvesini yedikten sonra garip davranışlarını, uyanık kalışlarını fark ederek durumu Derviş Şazili'ye bildirir. Bu meyvenin suyunu kaynatıp içen Derviş Şazili de aynı canlılığı yaşar ama kahvenin ilk kez sulu bir içecek olarak içilmesi Yemen'de Sufiler tarafından gerçekleşir. İbadet ve zikir sırasında uyanık kalabilmek için. 

Sonrasında Osmanlı, Avrupa ve Uzak Doğu'ya yayılır. Brezilya'ya gidişi ise daha ilginç. Brezilyalı genç bir subay kahve tohumlarından almak için Fransa'ya gelir fakat Fransız yetkililer vermek istemezler. Subaydan etkilenen valinin karısı bir buket gülün içine kahve tohumlarını yerleştirerek subaya verir ve ülkesine götürmesini sağlar. Vay be!

Neyse kahvemizi içip ayıldığımıza göre asıl mevzuya gelebiliriz: Kadınlar.

Zaten insanoğlunun bir de erkek cinsi var, tüm mevzu bu ikisi arasında dönüp durur, diğer her şey bunlar arasında gelişen, çözümlenen ya da hiç çözülmeyecek olaylardan ibaret olur. 

Ne kadar güçlüler aslında. Evini sırtında, hayatı omuzlarında, çocuklarını karnında taşırlar. Bilimden, sanattan, sokaktan, siyasetten, edebiyattan kovalayanlara karşı çıkarlar. Tırnaklarıyla toprağı kazıyarak üretirler, yoktan var eder, her türlü hastalığa şifa olurlar. 
Bunları herkes biliyor, inkar edenler de biliyor. Sırf önüne taş koymak için yapıyorlar.Yapsınlar! 
Bu şekilde daha da güçleniyor kadınlar. 

Anlam veremediğim kadınlar arasındaki garip yarış. Kendini et ve kemikten ibaret olarak görenlerin, farklı düşünen, fikirlerini sunan, duygularını gösteren, söz olan, dans olan, saz olan, ilaç olanlara gösterdiği acımasız tepki. Neyin peşindesin kardeşim? Memelerinle yaptığın girizgahı tek taşınla devam ettirince boyun mu uzuyor? Evinin manzarası, arabanın modeli insanlığa katkıda mı bulunuyor? Nasıl yaşadığın, ne yiyip içtiğin, hangi mekana gittiğinden banane!
Bacaklarının uzunluğunu sergilediğin o arka sayfa gazete parçasıyla cam siliniyor bil istedim!
Göstersene kalbinin derinliğini tek taşını gösterdiğin kadar. 
Hepimiz yorgun, yaşlı, kırışmış suratlarla ölüp gideceğiz, birbirimizi ezmenin kimseye faydası yok. Sen şekilli poponla, banka hesabınla diğerlerinden üstün olamazsın. (Bu coğrafyada olursun o ayrı konu) 

Ressam olsaydı şimdi, 'yine sinirlenmiş bu' derdi.

Allah herkesin gönlüne göre versin. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder