11 Şubat 2015 Çarşamba

İnsanlar sahip olamayacakları şeyleri isterler




Tam bir klişe!

Ve aslında bu insan davranışının faktörüdür. Tamam böyle kabul edelim, bazı gerçeklerden kaçılmıyor.
İlişkiler dediğimizde ise dünya duruyor. Çünkü hayatın anlamı mutlu bir beraberlikten geçiyor. Bazılarımıza göre.. 
Bana göre hiç değil!

Hayatın bir anlamı varsa eğer onu ilişkinin dışında aramak gerek, böylece o insan sizin tüm hayatınız olmaktan çıkar. Mutlu olabilmek için tek kaynağa başvurduysanız onun değerini gözünüzde büyütürsünüz. Yani, ‘o benim için hayatta tek, o giderse yaşayamam, dünya başıma yıkılır, kalbim durur’ gibi söylemler acizliğinizin altına imzanızı atmaktan başka bir şey değildir. ‘Tamam bakalım, neler olacak, belki de nefes alabileceğim bir boşluk oluşacak’ gibi bir düşünce tarzı ise sizi daha çekici kılacaktır.

Kimseye hayatında değerli olan bir kişiye kapıyı göstersin falan demek istemiyorum. Sadece yaşamın diğer alanlarından da zevk almalı diyorum. Çeşnisi bol bir dünyada yaşıyoruz, eğer mutluluğunuzu bir kişinin tekeline bağlarsanız sonunda zırlayan siz olursunuz.

Burada yanlış anlaşılmamak adına belirtmek isterim ki ‘gidin bir başkasıyla olun’ değildir çıkarılacak sonuç. O birisi hayatınızdayken ve siz aslında çok mutluyken kapılarınızı dünyanın üzerine kapatmayın. Sizi mutlu edecek daha o kadar çok şey var ki..
Bu durumda ilişkinizde yaşadığınız ufak bir sorun büyümez, büyüse de siz bunu sklemezsiniz. Çünkü zevk aldığınız hobileriniz, sevdiğiniz arkadaşlarınız vardır. Aileniz size destek olacaktır, dereden sular şırıl şırıl akıyordur, gökyüzünde kuşlar uçuyordur, minik bir kedi size sırnaşıyordur, sokaktan geçen çocuk gülümsüyordur, ellerin boya yapabiliyor, bacakların koşabiliyordur, hala arkandan laf atan olabiliyordur, göz kırpma yetini kaybetmemişsindir.

Ona içeride kendisine ait olduğunuzu fakat kapının kapalı olmadığını, her an dışarı çıkabileceğinizi hissettirirseniz eğer ne ala!

Fakat biri sizin varlığınızdan ve o varlığın hep orada duracağından eminse kaybedişinize kadeh kaldırabilirsiniz.

Kolunuz ağrıyor ve doktora gidiyorsunuz. Doktor diyor ki, eğer kolunuzla ilgili dediklerimizi yapmazsanız kolunuzu kesmek zorunda kalabiliriz. Kolunuzu kaybedeceğinizi anladığınız zaman onun kıymetini de anlıyorsunuz. O hesap işte!

Bu şüpheyi onun kafasına yerleştirin ve hadi bir sigara yakın.. Hak ettiniz..

Sonra da bana yazın, sigaranın tadı nasıl, ne gibi, nasıl tarif edilir?


Sigara içmeyenlere not: birkaç satır üstteki tavsiye sigara içenler içindir, sakın siz alınmayın üzerinize..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder