1 Ağustos 2016 Pazartesi

Darbedar değil, derbeder olanlara gelsin ;)



Bu da geçer!


İçimden ağlamak geliyor, tutuyorum. Ağız dolusu küfretmek istiyorum, yakıştıramıyorum kendime. Ama suçun büyüğü bende, anlamalıydım, bu kadar üzerine gitmemeliydim. Besbelli sevmiyor işte, yaptığım ahmaklık, nasıl da kandırmışım kendimi. Kalbim susmuyor, bir kızılcık sopası lazım bana. 
Tüm inandığım değerleri yitirdim, insan olmaktan çıktım, ayaklarına kapanıp yalvarmadığım kaldı, yok, olmuyor, ne yapacağım ben, söyle bana, bir akıl ver ne olur..’ diye konuşup duruyordu. 

Birkaç gün önce seninle görüşmek istiyorum dediğinde meselenin bu olduğunu hiç tahmin etmemiştim. Aşıktı ve çaresizdi. Onunla konuşmak ve birkaç tavsiye vermekten başka ne yapabilirdim ki!
Belli ki o da içinde biriken şeyleri birine anlatmak istemişti.

Diyemedim ki ona, alışacaksın, zor gelecek ama kabulleneceksin. Böyle böyle büyüyeceksin, kapanacak kalbindeki yara, bir başkası çıkana kadar karşına. Onunla avunacaksın, seveceksin yine, beynine onu sevdiğinin işaretlerini göndereceksin. 
Bir başkasını sevmiş ya da seviyor olacak sevdiklerin, gölgelerin karanlığında bulacaksın kendini, yine unutacaksın, kalbini susturmayı öğreneceksin. Her yitiriş bir şeyler kazandıracak sana. Böylelikle çaresizce sevgi dilenmeyeceksin karşındakinden, sevgi sözcükleri beklemeyecek, ellerinin sıcaklığını merak etmeyeceksin.
Diyemedim işte.
Ona söylediklerim şarkıda söylenilenden farklı değildi.

‘Geçer geçer daha öncekiler gibi
Bu da geçer, neler neler geçmedi ki

Yine düşer deli divane gönlün aşka’