4 Mayıs 2015 Pazartesi

Kusura bakmayın, kusurlarınıza bakın!






Kendi yolunu biliyor musun? Ya da kendine bir yol çizdin mi?

Ne olursa olsun o yoldan dönmeyeceğim dedin mi? Dedin diyelim..

Yolda karşına çıkıp da felaket tellallığı yapacaklar var, seni tehlikeye atacaklar var, yolun sonu karanlık diyecekler var, biz farklı yöne gidiyoruz sen de gel diye kanına girecekler var.

Var bu lanet olasıcalar, olsunlar zaten.. Yoksa çok kolay olurdu ilerlemek.

Biz kolay işi de sevmeyiz. Sıkılırız yani.. İnsanoğlu bu, yaranamazsın. Zor dersin kolay ister, hafif dersin ağır ister, az verirsin çok ister, alacak gücü varsa beğenmez, imkansızı hedefler, olmayınca küser, gider.
Ahh bu biz!

Hepimizi bir kazana atıp altına kibrit çöpü çakmalı!

Çünkü hepimiz aynı hatayı yapıyoruz. Kazanmaya odaklı yaşıyoruz. Bu, beraberinde korkuyu getiriyor, çelişkiyi getiriyor. Böyle hareket edildiği zaman ise kararlarımızı mantıklı veremiyoruz. Kazanmaya ihtiyacımız olduğunda kazanamıyoruz.

Kumarbazlar para kazanmaya başladıkça durmazlar, kaybettikçe de durmazlar, kaybettiklerini telafi etme çabası vardır ya da kazandıklarının üzerine ekleme yolundadırlar. Sonuç odaklıdır hepsi..

Bizim hayatımızın sonu da belli: Ölüm

Bunun bir kazanç mı kayıp mı olduğunuz bilmiyoruz henüz ama yaşadığımız bir hayat var, sonuna kilitlenirsek yaşamdan zevk alamayacağız. Baştan kaybettiğimizi kabullenirsek yine aynı şey olacak.

En iyi tutum bağlanmamak, objektif olmak, gittiğin yolda başına gelebilecekleri öngörmekten geçiyor galiba..

Yorulduysan duracaksın, bekle biraz, sakin ol, nefes al, dinlenme alanı oluştur kendine, kimse arkandan kovalamıyor ama tembelliğe vurma tabi!

Kendini hazır hissettiğinde tekrar başla, umursamadan ilerle..

Masaya oturduğunda elini sağlam tut, restine rest ulan diyecek biri çıkar mutlaka ama her masada blöf çekilmez, dikkatli ol, yerinde zamanında doğru masada olacaksın.

Sınırlarını biliyorsan pas demezsin. Kendine güveniyorsan yoluna çıkanları kontrol altına alabilirsin. Bedelini ödeyeceğin şeyleri kestirebilirsin.Elindeki iki as'a güvenmeyeceksin. 
Son kağıtlar açılmadan kazandım demeyeceksin.


Beni neden pokere bulaştırdığının hesabını vereceksin..;)